Günümüzün çiğ gıda tüketim kültüründe, internette ünlü bir ürün olan "steril yumurta" sessizce pazarı ele geçirdi. Tüccarlar, çiğ olarak tüketilebilen bu özel işlem görmüş yumurtaların sukiyaki ve rafadan yumurta severlerin yeni favorisi haline geldiğini iddia ediyor. Ancak yetkili kurumlar bu "steril yumurtaları" mikroskop altında incelediğinde, test raporları parlak ambalajın altında gizli olan gerçek yüzü ortaya çıkardı.

- Steril Yumurta Efsanesinin Mükemmel Ambalajı
Steril yumurta pazarlama makinesi, titizlikle bir güvenlik miti inşa etti. E-ticaret platformlarında, "Japon teknolojisi", "72 saat sterilizasyon" ve "hamile kadınların çiğ olarak tüketmesi güvenli" gibi tanıtım sloganları her yerde mevcut ve her yumurta 8 ila 12 yuan'a satılıyor; bu da sıradan yumurtaların 4 ila 6 katı fiyatına denk geliyor. Soğuk zincir teslimatı için gümüş yalıtımlı kutular, Japon minimalist ambalajlar ve beraberindeki "çiğ tüketim sertifikaları", lüks gıda tüketimi yanılsamasını bir araya getiriyor.
Sermaye destekli pazarlama stratejileri dikkat çekici sonuçlar elde etti. Önde gelen bir markanın satışları 2022'de 230 milyon yuanı aştı ve sosyal medyada ilgili konular 1 milyardan fazla görüntülenme aldı. Tüketici anketleri, alıcıların %68'inin "daha güvenli" olduğuna inandığını ve %45'inin "daha yüksek besin değerine" sahip olduğuna inandığını gösteriyor.
- Laboratuvar Verileri Güvenlik Maskesini Yırtıyor
Üçüncü taraf test kuruluşları, piyasadaki sekiz ana akım markanın steril yumurtaları üzerinde kör testler gerçekleştirdi ve sonuçlar şok ediciydi. 120 numuneden 23'ü pozitif çıktı.Salmonella%19,2'lik pozitif bir oranla, üç marka ise standardı 2-3 kat aştı. Daha da ironik olanı, aynı dönemde örneklenen sıradan yumurtalar için pozitif oranın %15,8 olması, fiyat farkı ile güvenlik katsayısı arasında pozitif bir korelasyon olmadığını gösteriyor.
Üretim sürecinde yapılan testler, "tamamen steril" olduğunu iddia eden atölyelerde ekipmanların %31'inin aslında aşırı steril olduğunu ortaya koydu.toplam bakteri kolonisi sayısıTaşeron bir fabrikada çalışan bir işçi, "Sözde sterilizasyon işlemi, sıradan yumurtaların sodyum hipoklorit çözeltisinden geçirilmesinden başka bir şey değil." dedi. Taşıma sırasında, iddia edilen 2-6°C sabit sıcaklıklı soğuk zincirde, lojistik araçlarının %36'sında gerçekte ölçülen sıcaklık 8°C'nin üzerindeydi.
Salmonella tehdidi hafife alınamaz. Çin'de her yıl yaklaşık 9 milyon gıda kaynaklı hastalık vakası görülürken, Salmonella enfeksiyonları %70'ten fazlasını oluşturmaktadır. 2019 yılında Chengdu'daki bir Japon restoranında meydana gelen toplu zehirlenme vakasında, "çiğ tüketim için güvenli" olarak etiketlenen yumurtalar sorumlu tutulmuştur.
- Güvenlik Bulmacasının Arkasındaki Endüstriyel Gerçek
Steril yumurtalar için standartların eksikliği, piyasa kaosunu körükledi. Şu anda Çin'de çiğ tüketilebilen yumurtalar için belirli standartlar bulunmuyor ve işletmeler çoğunlukla kendi standartlarını belirliyor veya Japonya Tarım Standartları'na (JAS) başvuruyor. Ancak testler, "JAS standartlarına uygun" olduğunu iddia eden ürünlerin %78'inin Japonya'nın sıfır Salmonella tespiti gerekliliğini karşılamadığını gösteriyor.
Üretim maliyetleri ile güvenlik yatırımları arasında ciddi bir dengesizlik bulunmaktadır. Gerçek steril yumurtalar, damızlık aşısından yem kontrolüne ve üretim ortamına kadar tüm süreç yönetimini gerektirir ve maliyetleri sıradan yumurtaların 8 ila 10 katıdır. Ancak piyasadaki çoğu ürün, yüzey sterilizasyonu "kısa yolunu" benimsemiş ve gerçek maliyet artışları %50'den azdır.
Tüketiciler arasındaki yanlış kanılar riskleri daha da artırıyor. Anketler, tüketicilerin %62'sinin "pahalı demek güvenli demektir" diye düşündüğünü, %41'inin hâlâ buzdolabının kapı bölmesinde (en büyük sıcaklık dalgalanmalarının yaşandığı alan) sakladığını ve %79'unun Salmonella'nın 4°C'de bile yavaş yavaş çoğalabileceğinin farkında olmadığını gösteriyor.
Bu kısır yumurta tartışması, gıda inovasyonu ile gıda güvenliği düzenlemeleri arasındaki derin çelişkiyi yansıtıyor. Sermaye, piyasayı ele geçirmek için sözde kavramları kullandığında, tüketicilerin elindeki test raporları gerçeğin en güçlü göstergesi haline gelir. Gıda güvenliğine giden kestirme bir yol yoktur. Gerçekten peşinden koşmaya değer olan, pazarlama jargonuyla sunulan "kısır" kavram değil, tüm sektör zincirinde sağlam bir şekilde işlenmektir. Belki de şu soruyu yeniden düşünmeliyiz: Beslenme trendlerini takip ederken, gıdanın özüne saygı duymaya geri dönmeli miyiz?
Gönderi zamanı: 10 Mart 2025